Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, özgün bir anlayışla yenilikçi işlere imza attıklarını ifade ederek, “Nöbete ücret ödenmesinden sınav ücretlerinde adaletsizliğin son bulmasına, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinden 3600 ek göstergeye, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan 458 bini aşkın sözleşmelinin kadroya geçirilmesine kadar her alanda terimiz, izimiz, imzamız var” dedi.
Eğitim-Bir-Sen 7. Olağan Genel Kurulu, Memur-Sen Yönetim Kurulu üyeleri, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları, Kadınlar Komisyonu, Genç Memur-Sen, Engelli Memur-Sen yönetimleri ve Eğitim-Bir-Sen delegelerinin katılımıyla Kızılcahamam’da başladı.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ve depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için indirilen hatimlerin dualarının yapıldığı genel kurulda, İstiklal Marşı’nın okunmasının, saygı duruşunda bulunulmasının ardından divan oluşturuldu. Başkanlığını Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu’nun yaptığı divanda, Emekli Memur-Sen Başkanı Ali Küçükkösen, Memur-Sen Hukuk Müşaviri Avukat Ahmet Günenç, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkez Hukuk Bürosu’ndan Avukat Kadriye Canyurt, Eğitim-Bir-Sen Ankara 6 No’lu Şube Kadınlar Komisyonu Üyesi Emine Kırkpınar yer aldı.
Yükümüz ağır
Genel kurulun açılışında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, 11 ili etkileyen deprem felaketiyle ülkenin tamamının yüreğinin yangın yerine döndüğünü belirterek, “Rakama sığmaz, havsala almaz bir kıyameti yaşadık. 11 şehrimiz yıkımı gördü, dört şehrimiz deyim yerindeyse toza dönüştü. 15 milyona yakın insanımız sokakta kaldı. Yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. 100 binin üzerinde yaralımız var. İlk günlerde bölgeye gittiğimde, yıkılan binalar da dik duran babayiğitler de gördüm. Enkazın altında kalan insanlar kadar ayağa kalkan insanlığı gördüm. Cefayı gördüğüm kadar vefayı gördüm, izzetin, onurun destanını yazan onurlu insanları gördüm. Böyle zamanlarda konuşmak kolay değil. Türkiye’nin yükü ağırdır, kemikleri çatırdatır. Evet, ülke olarak gerçekten yükümüz ağır. Onun için, omuzlarımız çökmemelidir. Acıyı, kederi yüklenip, birbirimize tutunup, dayanışmayla yerde kalanı kaldırmalıyız” dedi.
Memur-Sen teşkilatı olarak, ilk andan itibaren ellerini taşın altına koyduklarını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti: “270 kişilik üç arama kurtarma ekibimiz depremi duyar duymaz sahadaydı. Teşkilatın tümüne kan bağışı talimatı verdik, 10 milyon 576 bin TL nakdi yardım, 150 TIR’ı aşan ayni yardım, 550 çadır bağışı yaptık. Sendikalarımızın konukevlerini depremzedelere açtık. Genel başkanlar olarak başlattığımız bir maaş bağışı kampanyası teşkilatımızın katılımıyla 1 milyon lirayı buldu. Bu yardımlarımız devam ediyor, etmelidir de. İlk andan itibaren çağrımıza, derdimize ortak olan, Memur-Sen ailesinin varlığını, birliğini, dirayetini ve merhametini sahada en üst düzeyde gösteren genel başkanlarımıza, genel yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum. Hepsine selam olsun.”
Vesayete ne siyasi alanda ne de sendikal alanda izin vermedik
Bugünü inşa ederken yarının da stratejisini kurduklarını kaydeden Yalçın, “Yarınlara yürürken ufkumuzu derinleştiriyor, umutları büyütüyoruz. Bizim tarihimiz mücadele ve müzakere tarihidir. Bizim mücadelemiz ekmek ve özgürlük mücadelesidir. Biz, ‘ekmek ve emek ancak özgürlükle değerlidir’ diyerek vesayeti ifşa ettik. Muhtıralara ve darbelere karşı millet iradesinin oluşturduğu hattın en ön safında bulunduk. Hep millî iradeyi savunduk. Vesayete ne siyasi alanda ne de sendikal alanda izin vermedik, fırsat vermedik” şeklinde konuştu.
“Krizler çağındayız” diyerek konuşmasını sürdüren Yalçın, “Dünyanın dört bir yanında depremler, afetler, felaketler yaşandı, yaşanıyor. Bir yandan da emperyalist emellerin kışkırttığı çatışmalar sürüyor, bölgemiz yangın yeri. Emperyalist metropollerde yeni yeni stratejiler geliştiriliyor. İçeride bunun yansımalarını hep birlikte görüyoruz. Teröristler ve onun uzantıları tetikte. İşte biz bu ‘adi’ düzene karşı ‘adil’ bir düzeni savunuyoruz. Ülkemizde millî gelirin adil dağıtılması, dünyada gelir dağılımında adaletin sağlanması için çalışıyoruz. Sadece ve sadece özlük haklarıyla, salt ücret sendikacılığıyla yetinmiyoruz. Üyelerimizin, eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin haklarını savunurken; üyeye, ülkeye, yerküreye hizmet sendikacılığı şiarıyla hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Özgün bir anlayışla yenilikçi işlere imza attık
Ali Yalçın, ‘İçimize, işimize ve dışımıza yolculuk’ mottosuyla gerçekleştirdikleri faaliyetlerle özgün bir anlayışla yenilikçi işlere imza attıklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Nöbete ücret ödenmesinden sınav ücretlerinde adaletsizliğin son bulmasına, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinden 3600 ek göstergeye, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan 458 bini aşkın sözleşmelinin kadroya geçirilmesine kadar her alanda terimiz, izimiz, imzamız var. Kazanımlarımızı bir kitapta toplayıp, tarihe kayıt düştük. Kurumlaştık ve kurumsallaştık. Ne dediysek, tamamına yakınını gerçekleştirdik.”
Açılış konuşmasından sonra Genel Başkan ve Başkan Adayı Ali Yalçın ve Genel Başkan Adayı Şükrü Kolukısa delegelere hitap etti.