Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen olarak gerçekleştirdikleri akademik ve erdemli sendikacılıkla sendikal tarihe farklı bir parantez açtıklarını belirterek, “Kuruluş ilkelerimizden asla taviz vermedik ve çalışmalarımızı ilk günkü şevkle sürdürdük. Türkiye’de sendikacılığın kirli fotoğraflarla tanımlanma geleneğine son verdik, sendikacılıkta çığır açtık ve nitelikli dokunuşlarla insanı ve emeğini merkeze aldık” dedi.
Eğitim-Bir-Sen İstanbul 5 No’lu Şubenin gerçekleştirdiği Küçükçekmece İftar Programına, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, Eğitim-Bir-Sen İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Yusuf Sabaz, çok sayıda Eğitim-Bir-Sen üyesi ve ailesi katıldı.
Sendikacılığa nitelikli dokunuşlar yaptık
Örgütlü gücüyle Memur-Sen ailesi olarak büyük başarıların altına imza attıklarına dikkati çeken Yalçın, “Gerçekleştirdiğimiz akademik ve erdemli sendikacılıkla sendikal tarihe farklı bir parantez açtık. Kuruluş ilkelerimizden asla taviz vermedik ve çalışmalarımızı ilk günkü şevkle sürdürdük. Türkiye’de sendikacılığın kirli fotoğraflarla tanımlanma geleneğine son verdik, sendikacılıkta çığır açtık ve nitelikli dokunuşlarla insanı ve emeğini merkeze aldık.” ifadelerini kullandı.
Rüştümüzü ispat ettik
Ülkenin tüm kırılma anlarında millet iradesinden yana konumlandıklarını söyleyen Yalçın, “Bu anlamda Memur-Sen rüştünü ispat etmiştir. 15 Temmuz’a kadar olan süreçlerde Türkiye önemli eşiklerden geçmiştir. Tüm bu süreçlerde örgütlü gücümüzle dik durduk, hesabi değil hasbi davrandık.” diye konuştu.
Seçim öncesinde özgürlük vaat edenlerin ilk icraatları sürgün oldu
Konuşmasında 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından yaşanan sürece de değinen Yalçın, itirazlarla ortaya çıkan ve değişen sandık sonuçlarının, ortada düpedüz bir operasyon olduğunu gösterdiğini söyledi.
Ortaya çıkan tabloyla millet iradesi üzerine şaibe düşürüldüğünü, ekonomik anlamda da yeni bir seçim düzlemine Türkiye’nin çekildiğini dile getiren Yalçın, sandık kurullarında kamu görevlilerinin görevlendirilmemesini eleştirdi.
31 Mart’ın ardından partisi değişen belediyelerde yaşanan tehdit, baskı ve sürgün skandallarına da değinen Yalçın, seçim süreci öncesinde özgürlüklerden bahsedenlerin, seçim sonrasındaki ilk icraatlarının, baskı, tehdit, şantaj ve sürgün olduğunu kaydetti.
Odunpazarı’ndaki sürgün skandalı sonrasında gerekli tepkiyi koyacaklarını da açıklayan Yalçın, asla bu türden baskılara karşı yılmayacaklarını ve sessiz kalmayacaklarını sözlerine ekledi.
Kamu görevlilerinin çözüm beklediği başlıklar var
Türkiye’de milli gelirde adaleti sağlama konusunda gayretlerinin devam edeceğini, 5. Dönem Toplu Sözleşmeye doğru giderken, gerekli hazırlıkların yapıldığını söyleyen Yalçın konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“3600 ek gösterge vaadini adım adım takip ediyor ve biran önce hayata geçirilmesi için gayret gösteriyoruz. Sözleşmeli arkadaşlarımızın eş ve iş konusunda tercihe zorlandığını görüyoruz. Mevzuattan kaynaklı yaşadıkları zorluklar var. Bunu ortadan kaldırmak için örgütlü gücümüzle gayret gösteriyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfındaki arkadaşlarımızın genel idari hizmetler sınıfına geçişi için gayretlerimiz devam edecek. 4688 sayılı yasayla ilgili bir takım sorunlar var. Gelir vergisi sorunu var. Vergi matrahlarının aynı oranda yükseltilmemesi gibi sorunlar var. Tüm bunların çözümünü biz kamu görevlilerinin temsilcisi konumundaki Memur-Sen olarak elimizden geleni yapacağız.”
Sabaz: Sendikal tarihe imzamızı attık
Memur-Sen olarak sendikal tarihe imza attıklarını ifade eden Eğitim-Bir-Sen İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Yusuf Sabaz, çalışmalarını ilk günkü aşkla sürdürdüklerini, bundan sonra da aynı hassasiyetle sürdüreceklerini ifade etti.
Sabaz, bunda emeği olan tüm Memur-Sen ailesine teşekkürlerini iletti.