Memnuniyetsizlik oluşturan uygulamalar eğitimcilerin gündeminden çıkarılmalıdır
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitim çalışanlarının bir an evvel çözüme kavuşturulması gereken pek çok sorunu bulunduğunu belirterek, “Mevcut sorunları çözmek yerine yeni sorunlara kapı aralayacak girişimlerde bulunmanın akılla mantıkla izah edilecek yanı yoktur. İş yapmak, sorunları çözmek, eğitim sistemine sağlam bir zemin oluşturmak; ülkenin, milletin, eğitim çalışanlarının yararına olacak projeler geliştirmek istiyorsanız her türlü katkıyı vermeye hazırız. Ancak, eğitimcilerin saygınlığına halel getirecek hiçbir adıma, projeye, sisteme destek vermeyiz, vermeyeceğiz. Eğitimin paydaşlarının görüş, eleştiri ve önerilerinin gözetilmediği kararların yanında olmayız” dedi.
Genel Başkan Ali Yalçın, Bilecik teşkilat buluşmasına, yöneticilik okulu programına ve Yedi Güzel Adam Kütüphanesi’nin açılışına katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sorunları derinleştiren adımlar atmaktan imtina edilmelidir
İstihdam sürecindeki zorluklar ve haksızlıklar, öğretmen açığı, sözleşmeli öğretmenlik, Alo 147 şikâyet hattı, istihdamda güçlük çekilen bölgelerdeki mahrumiyetler, mülakatla atama, eğitimcilerin şiddetin nesnesi hâline getirilmesi gibi birçok sorun varken, eğitimin niteliğinin artırılmasına engel teşkil eden, öğretmenlik mesleğinin saygınlığına gölge düşüren uygulamalarda ısrar etmenin eğitim camiasını tedirgin ettiğini kaydeden Yalçın, “Performans değerlendirme taslağı ve şiddet başta olmak üzere, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren, eğitimin sorunlarını derinleştiren uygulamalara karşı verdiğimiz mücadele devam edecek. Yetkililere buradan bir kez daha sesleniyorum: Eğitim çalışanlarının karşı olduğu performans konusunda ısrarcı olmak, bunu daha fazla uzatmak, sosyal maliyeti ve memnuniyetsizliği artırmak anlamına gelir ki, ben hükûmetin böyle bir beklenti, böyle bir niyet içerisinde olduğu kanaatinde değilim” ifadelerini kullandı.
Performans değerlendirmesinin öğretmenleri hırpalayan, değersizleştiren bir işlev gördüğünü dile getiren Yalçın, “Bunu doğru bulmadığımızı taslak yayımlandığı andan itibaren ifade ettik. Bunu doğru bulmadığımızı Öğretmen Strateji Belgesi yayımlandığında itirazlarımızı dile getirdik. Dolayısıyla şu anki taslak, öğrencinin öğretmene not vereceği, velinin öğretmene not vereceği, öğretmenin öğretmene not vereceği gibi çeşitli varyasyonları içinde barındırıyor. Bu uygulama, eğitimde işin zeminini bozacak, suyunu çıkaracak bir işlev görecektir. Çünkü öğrenciyle öğretmen arasında bir iletişim ve bir ilişki biçimi vardır. Öğretmen otoritedir. Bu ülkenin hayrına birçok iş yapmış, en fazla öğretmeni istihdam etmiş, okulların fiziki altyapısını donatmış, bilişim altyapısını hazırlamış, derslik üretmiş, ders kitaplarını ücretsiz dağıtmış, en fazla bütçeyi ayırarak eğitime ciddi anlamda önem vermiş bir iktidarın böyle bir taslağı kabul edeceğini düşünmek bile istemiyorum. 81 ilde kitlesel basın açıklamalarıyla tepkimizi ortaya koyduk. Öğretmen odalarında şu an buna ilişkin imza kampanyası devam ediyor. Ben bu stresin öğretmenlerin sırtında daha fazla taşınmasını doğru bulmuyorum. Bakanlığın bundan bir an önce geri adam atarak, konuyu yeniden ele almak gerektiğini ve mevcut haline ilişkin tepkileri yeteri kadar aldığını düşünüyorum. Bunu daha fazla uzatmak, sosyal maliyeti ve memnuniyetsizliği artırmak kimseye yarar sağlamaz. Millî Eğitim Bakanlığı konuyu bir an önce gündemine almalı ve eğitim çalışanlarının, öğretmen odalarının gündeminden çıkarmalıdır” şeklinde konuştu.
Şiddeti durduracak yasal tedbirler alınmalıdır
Okullarda yaşanan şiddete de değinen Yalçın, şunları söyledi: “Eğitimcilere yönelik şiddet haberleri bizleri üzmekten öte kahrediyor. Çünkü şiddet, öğrenciden anneye, babaya yöneldiyse, öğretmene yöneldiyse, bu, toplumda bir çürüme başlangıcı demektir. Bir an önce önlemi alınması gereken bir durumdur. Velinin öğretmene şiddet uyguladığı, velinin öğretmeni darbettiği, sırtından bıçakladığı, kurşun yağdırdığı bir zemin bu ülkenin asla tasvip etmeyeceği ve asla beklemediği bir zemindir. Onun için de bir an önce caydırıcı yasal düzenleme bekliyoruz ve bunun için başlattığımız imza kampanyası devam ediyor.”
Sadece kütüphane açmıyor, mesleğimize ilişkin sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz
Yedi Güzel Adam Kütüphanesi’nin açılışında konuşan Ali Yalçın, eğitimciler olarak mesleklerine ilişkin sorumluluklarını yerine getirdiklerini vurgulayarak, “Yedi Güzel Adam, ufuklarıyla, yerli ve millî duruşlarıyla ortaya koydukları mefkûreleriyle hakikaten neslin imarı, inşası, medeniyetin yeniden ihyası noktasında çok önemli işler gördüler. Hayatta olanlar görmeye devam ediyorlar. Allah uzun ömürler versin. Eğitim-Bir-Sen olarak, 1992’de yola çıkmış, 26 yılı geride bırakmış, birçok kazanım elde etmiş, kayda değer işlere imza atmış bir teşkilatız. İşimiz özelde üyenin, kamu görevlilerinin mali, özlük ve sosyal haklarını korumak ve geliştirmek genelde ülkenin vesayet sarmalından çıkmasını sağlamak, evrensel anlamda dünyanın neresinde bir mazlum ve mağdur varsa onlara yardım elini uzatmaktır. Yedi bölgede yedi ilde kütüphane açma işine başlayalım dedik ama yedi ili çoktan aştığımız için 81 ili hedefleyerek her gün bir ilde bir kütüphane açılışı yaparak bu anlamda önemli bir sosyal sorumluluğu yerine getiriyoruz” diye konuştu.
Açılışa, Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, Belediye Başkanı Selim Yağcı, Eğitim-Bir-Sen Bilecik Şube Başkanı Ahmet Selöz, öğrenciler ve üyeler katıldı.
