Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, referandumda ‘evet’ tercihiyle çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Demokrasiyi kurumsallaştıracak bir devlet; hukukun üstünlüğünü düstur edinen demokratik bir devlet; temel hak ve özgürlüklerinden taviz vermeden güvenlik ve istikrarı sağlayan özgürlükçü bir devlet için ‘evet’ diyoruz. Bu bağlamda milletimiz ve ülkemiz açısından yenilenmeye ve birilerinin Türkiye’ye dayattığı teori ve pratikleri tasfiye etmeye katkı sağlayacak her işin, her duruşun, her oluşumun ya öncüsü ya paydaşı olduk, olmaya da devam edeceğiz” dedi.
Silifke, Serik ve Manavgat’ta düzenlenen “Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet” buluşmalarında konuşan Atilla Olçum, Mayıs ayında Memur-Sen’in üye sayısının en az 1 milyon 111 bin 111 olması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Bu yılın Mayıs ayı konfederasyonumuz ve sendikalarımız açısından, 4. Dönem Toplu Sözleşme yapılacağından, Ağustos ayı, üyelerimiz başta olmak üzere, kamu görevlileri ve aileleri açısından; anayasa değişikliği paketi oylanacağından, 16 Nisan ise toplumun tamamı açısından son derece önemlidir. Toplu sözleşme masasını, emeğin hakkı verildiğinde uzlaşma, alın terine haksızlık edildiğinde restleşme zemini olarak kullanma becerisini ispatlamış bir örgüt olarak bütün kamu görevlilerini Memur-Sen’e davet ediyoruz. Memur-Sen olarak, Türkiye’nin her kritik döneminde milletin beklentileriyle örtüşen tercihlerde bulunduk. Bu ortaklığın, bu paydaşlığın, bu yol arkadaşlığının, karardaşlığın arkasında Memur-Sen’in milletle aynı pencereden, aynı yerden bakması ve aynı şeyi görmesi var. Biz, milletin gördüğünden başka bir şey görmeyiz, milletin görmediği, dikkate almadığı hiçbir şeyi de görmeyiz, dikkate almayız. Bütün bu söylediklerimiz, bugünkü tartışmalar için de geçerlidir.”
Tarihi görevi birlikte yerine getirmeliyiz
Yakın tarihimizde birçok hükûmet krizi yaşandığını dile getiren Olçum, söz konusu krizlere paralel olarak da Türkiye’nin ekonomik ve sosyal krizlerle boğuştuğunu kaydederek, “Türkiye, krizler nedeniyle dünyadaki değişim ve dönüşümleri doğru okuyamadı, çok önemli süreçleri lehine kullanma şansını ıskaladı. Bu geçmiş kayıpları telafi edeceğimiz yeni bir sürecin sonuna doğru yaklaşmaktayız. Yapılacak yeni anayasa değişikliğiyle birlikte tüm bu krizlerin oluşumunu engelleyecek, sorun çıkarmayan bir mekanizma için tarihi görevi birlikte yerine getirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Bilginin, hikmetin, ahlâkın temel alındığı bir eğitim sistemine ihtiyacımız var
Öğrencileri donanımlı ve yeteneklerini geliştirmiş olarak hayata hazırlayabilmek için, müfredatların güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Olçum, “Öğrenci merkezli, öğrenmeyi öğreten, kişilikli ve kimlikli bireyler yetiştiren, demokratik, sivil toplum oluşturmayı, kalkınmayı ve ileri ülkelerle yarışmayı hedef alan bir eğitim sistemi geliştirmek zorundayız. Yönetmelikler, kanunlar çok önceden yapılmıştır, eskidir ve eskinin tecrübelerine dayanır. Hâlbuki bilgi sürekli yenileniyor ve yeni gelişmeler birbirini takip ediyor. Kanun ve yönetmeliklerin hâkim olduğu değil, bilginin, hikmetin, ahlakın, ilerlemenin temel alındığı bir eğitim sistemine ihtiyacımız var, bunun da yolu müfredattan geçmektedir. Bu konuya verdiğimiz önem dolayısıyla bir müfredat çalışması yaptık ve kamuoyuyla paylaştık. Bu bağlamda Millî Eğitim Bakanlığı da bir adım attı. Bu adımı doğru bulduğumuzu ancak eksik tarafları olduğunu ifade ettik. Müfredat, daha nitelikli, demokratik, çoğulcu, farklılıklara imkân veren bir hüviyete kavuşturulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 No’lu Şube Başkanı Abdulla Çelik ve Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban da birer konuşma yaparak, sendikal faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.