Uluslararası eğitim sendikalarının temsilcileriyle TBMM ve MEB'i ziyaret ettik

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Genel Başkan yardımcıları Ramazan Çakırcı, Mithat Sevin, Şükrü Kolukısa, Hasan Yalçın Yayla ve Atilla Olçum, 41 ülkeden 100’ü aşkın eğitim sendikası temsilcisiyle TBMM’yi ziyaret etti.

Eğitim-Bir-Sen’in ‘25. Yıl Vefa Buluşması’ programı kapsamında düzenlenen “Uluslararası Eğitim Sendikaları Örgütlenme Modelleri” konulu panel için bir araya gelen uluslararası eğitim sendikaları temsilcileri TBMM Küçük Grup Salonu’nda TBMM İdare Amiri ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu ile bir araya geldi.

Eğitim-Bir-Sen Onursal Başkanı, Ankara Milletvekili ve TBMM İdari Amiri Ahmet Gündoğdu, burada yaptığı konuşmada, İslam coğrafyasından kendilerine destek mesajlarının geldiğini belirterek, Batı ve Amerika birleşik Devletleri’nden de destek beklediklerini ama desteğin gelmediğini ifade etti.

Gündoğdu, “Beklediğimiz temel şey, ırkına, dinine, cinsiyetine bakmaksızın, doğuştan gelen can ve mal emniyeti, din, akıl,  nesil emniyeti gibi kutsallara sahip çıkan, demokrasiye sahip çıkan bu ülkenin yanında yer almalarıydı. Bu, esasen Batı’nın bu zamana kadar insan haklarında gösterdiği ikircikli tavrını bildiğimiz için yadsınacak tablo değildi. Çünkü batılılar kendilerine demokrattır, kendi ülkelerinde bir balina dahi karaya vurduğunda kıyameti koparırken, bazen milyonlarca, yüz binlerce çocuğun öldürülmesine dahi seyirci kalabiliyorlar. Kurumsal yönetici olarak böyleler. NATO’su, Birleşmiş Milletleri böyle, Avrupa Birliği, Amerika böyle. Biz dünya beşten büyüktür demeye devam edeceğiz. Biz İslam ülkelerine, İslam ülkelerinin yöneticilerine, ‘Éy kardeşlerim, mezhebinizi, meşrebinizi, tarikatınızı dinin üzerine çıkarmayın, kardeş olun’ demeye devam edeceğiz. Biz dünyanın neresinde bir mazlum varsa, kanat germeye, onu kucaklamaya güçsüzlüğüne bakmaksızın neresinde zalim varsa onun da gücüne bakmaksızın, karşısında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Gündoğdu, şunları kaydetti: “FETÖ’nün darbe girişimini püskürtmemizde üç temel gösterge, ilk kez bu ülkede bir lider fötr şapkasını alıp, kaçmadı. İki, ilk kez millet bu liderin arkasından koştu. Üç, meclis bu iki unsura eşlik etti. En önemlisi ümmetin duası bizimleydi.”
 

Selvi: Millet ile yöneticilerinin kalplerinin buluştuğu noktada büyük hizmetlerin yapılabileceği görüldü

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, 41 ülkeden 100’ün üzerinde sendika başkanı ile bir araya gelerek çalışma hayatının sorunlarının çözümü, herkesin mutluluğu ve huzuru için yapılabilecek şeylerin olduğu konusunda istişarelerde bulunduklarını dile getirerek, siyasilerin baskılara ve hegemonyalara karşı dirençli olması, çalışmalarında millet iradesini öncelemeleri gerektiğini, başarının yönetişim ve ortak kararlar almada olduğunu vurguladı. Selvi, Türkiye parlamentosunun ve milletten yetki alan tüm yöneticilerin millet adına sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini söyledi.

Parlamentonun son dönemdeki kararlılığının devam etmesinin önemli ve gerekli olduğunu belirten Selvi, milletin ve yöneticilerinin kalplerinin buluştuğu noktada büyük hizmetlerin yapılabileceğinin görüldüğünü sözlerine ekledi.
 

Heyet MEB Müsteşarı ile bir araya geldi

Heyet, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin ile bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, ülkelerin güvenlik, ekonomi ve eğitime ağırlık ve önem verdiğini kaydederek, “Güvenlik ve ekonomi de esasında eğitime bağlıdır. Çünkü iyi insan, özgür toplum, bilinçli gençlerin omzunda inşa edilir. Bir eğitim sendikası olarak, bizler de hem insanımıza katkı vermek hem de çalışma hayatının bir paydaşı olarak da insanca yaşam için mücadele veriyoruz. Eğitimci sendikacı dostlarımızla insanlığın temel beklentisi olan iyi bir eğitim ve herkesin mutluluğu için mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bu konuda Bakanlığımıza, bir eğitim sendikası olarak, katılımcılığa verdikleri önem, imkân sağladıkları için teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
 

Müsteşar Tekin, üç konuyla ilgili düşüncelerini paylaştı

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, dünyanın çok farklı ülkelerinden Türkiye’ye sendika temsilcilerine teşekkür ederek, “Sendikamıza bizi sizlerle buluşturduğu için çok teşekkür ediyorum. Biz bakanlık olarak Türkiye’de katılımcı bir yönetim oluşturmayı arzu ediyoruz. Bunu, hem çağdaş kamu yönetiminde yönetişim diyebileceğimiz yönetim mekanizmasının gereği hem de bizim geleneğimizdeki istişare kavramının gereği olarak yapıyoruz. Kişisel olarak ben eğitim sendikalarını dünyadaki bütün eğitim çalışanlarının bir parlamentosu olarak görüyorum. Dolayısıyla sendikalarla iletişime geçmeyi, onlarla birlikte çalışma yürütmeyi siyaset mekanizmasını temsil kavramının da bir gereği olarak görüyoruz. Dolayısıyla bütün sendikalarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Üç konuyla ilgili düşüncelerini paylaşan Tekin, şöyle konuştu: “Bunlardan biri, Türkiye’nin yaşadığı 15 Temmuz süreci. Sizin bu konuda detaylı bilgi sahibi olduğunuzu tahmin ediyorum. Ben sadece şunun altını çizmek istiyorum. 15 Temmuz süreci Türkiye’deki iç politikaya yönelik bir saldırı ve tehdit değildi. 15 Temmuz, piyon olarak kullanılan yapının gerçekleştirdiği bir darbe sürecidir. Dolayısıyla sizlerin bulunmuş olduğu ülkelerde de söz konusu piyonların eğitim kurumları ve okulları var. Bu yapının ülkemizdeki okulları Türkiye’nin meşrulaştırılmış şemsiyesi altında gizlenmiş uluslararası bir piyondur. Görüştüğümüz birçok mevkidaşımızı bu okullara Türkiye’nin kurumu olduğu için destek olduklarını bize ifade etmiştir. Dolayısıyla sıkıntılı bir durumla karşı karşıyayız. Bu yapının okullarının bulunduğu ülkeleri uluslararası güçlerle birlikte bir müstemleke ülkesi haline getirebilirler. Bunu başarırlarsa eğer hem ülkenizi bir müstemleke ülkesi hale getirmiş olacak, uluslararası ülkelerin hegemonyasına sokmuş olacaklar hem de Türkiye ile aranıza büyük bir duvar örmüş olacaklar. Bu yapının okullarının referansı artık Türkiye Cumhuriyeti değildir. Biz yaşadığımız tecrübeyi anlatarak, diğer ülkeleri uyarmak istiyoruz. Biz bu yapının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için doğruda Türkiye’nin resmi bir kurumu olan bir vakıf oluşturduk: Maarif Vakfı. Bu salonda bulunan misafirlerden bir talebimiz var. Biraz önce bahsettiğim darbe girişiminde bulunan yapının Türkiye’nin ülkelerinizle ikili ilişkilerini bozmasına müsaade etmeyin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Maarif Vakfı’nın faaliyetlerine sizden destek istiyoruz.
 

Üçüncü konu ise Suriyeli misafirlerimizle alakalı. Biz Türkiye olarak İslam tarihindeki ensar-muhacir ilişkisini en iyi şekilde hayata geçirmek istiyor ve bu doğrultuda hareket ediyoruz. Suriye’deki siyasi karışıklık başladığı günden itibaren ne kadar misafirimiz gelirse başımızın üstünde yeri var diye hareket ettik. Şu anda Türkiye’de 3 milyonun üzerinde misafirimiz var. Bu misafirlerimizin yaklaşık üçte biri eğitim-öğretim çağında bulunuyor. Eğitim-öğretim çağında yaklaşık 900 bin çocuk misafirimiz var. Bu öğrencilerimizin yarısından fazlası eğitim ihtiyaçlarını giderebilmiş durumda. Bizzat devletimizin bu konuda yakın talimatları var. Önümüzdeki yıl çok daha büyük bir kısmını okullaştırmış olacağız. Arzumuz Suriye’de huzurun ve barışın tesis edilmesi fakat biz MEB olarak olayın o boyutunda değiliz. Suriyeli misafirlerimiz Türkiye’de kaç yıl kalacaksa eğitim ihtiyaçlarını gidermek için görevliyiz. Ülkelerimizde barışın, huzurun tesis edilmesi için eğitim camiasının, eğitimcilerimizin rolü çok büyük. Biz eğitimciler olarak yaptığımız işin öneminin farkında olmalıyız. Bizlerin yetiştirdiği çocuklar ya dünyaya barış ve huzur getirecek ya da zulüm getirecek. Dolayısıyla bu salonda bulunan sivil toplum kuruluşları olarak devletlerimizin gelişmesi için çaba sarf etmek durumundayız. Barış ve huzurun egemen olduğu bir dünyada olmak dileğiyle”
 

Konya gezisi

Eğitim-Bir-Sen’in “25. Yıl Vefa Buluşması’ programına katılmak üzere Türkiye’ye gelen 41 ülkeden 57 sendikanın 100’ü aşkın temsilcisi için Konya gezisi düzenlendi.

Uluslararası eğitim sendikaları temsilcileri, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Genel Başkan yardımcıları Ramazan Çakırcı, Şükrü Kolukısa, Hasan Yalçın Yayla ve Atilla Olçum’un da katılımıyla, Mevlana Müzesi, Şehitlik, Akyokuş başta olmak üzere, Konya’nın tarihi ve turistik mekânlarını gezdi.

Heyet, gezinin sonunda Mevlana Kültür Merkezi’nde Sema gösterisi izledi. Gösteriden önce heyete Mevlana ve Sema hakkında kısa bir açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Mevlana’nın İslam düşünce tarihinde önemli izler bırakan bir şahsiyet olduğunu belirterek, Mevlana’nın 23 dile çevrilen ‘Mesnevi’sinin dünyanın dört bir yanındaki insanlar tarafından okunduğunu söyledi.

Selvi, “Mevlana’nın vefatının ardından oğlu Sultan Veled ve dostları tarafından 13. yüzyılın sonlarında tesis edilen Mevlevilik, sadece Anadolu’da değil, Balkanlar, Asya, Afrika, Amerika ve Arap Yarımadası’ndaki insanları da yüzyıllarca aydınlatan ve hâlâ da aydınlatmaya devam eden bir ‘olgun insan’ yetiştirme yolu olmuştur. Bugün de Mevlana’nın engin fikirleriyle birlikte insanları en fazla etkileyen Sema’dır” dedi.

Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mücahit Sami Küçüktığlı ise, Sema ve Mevlevilik ile ilgili bilgi vererek, Sema’nın Mevlevilik Tarikatı’nın en önemli unsurlarından biri olduğunu kaydetti.

Türkiye’de olmaktan ve Konya gezisinden dolayı çok mutlu olduklarını dile getiren eğitim sendikaları temsilcilerine Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Mesnevi’nin Rusça, Arnavutça, İngilizce, Fransızca ve Arapça çevirisi hediye edildi.